İşçi arının arka
tarafında bulunan iğne düşmanlarına karşı en büyük savunma aracıdır. Arkasında
olmasına rağmen arı her durumda iğnesini düşmanına rahatlıkla saplayabilir.
Arı iğnesi iki
kısımdan oluşur. Birinci kısım karın boşluğunda bağırsaklara bağlı ve oval
şekilde olan zehir keseciğidir. İkinci kısım ise iğnedir. İğnenin üzerinde 9
adet ok ucuna benzeyen kancacıklar bulunur. Arı iğnesini sapladıktan sonra bu
kancacıklar iğnenin geri çıkmasını engeller.
İğne saplandıktan
sonra arı zehir keseciğini sıkar ve iğneden vücuduna zehir zerkedilen düşman
büyük bir acı duyar. Arı iğnesini çıkarmaya çabalar fakat bunu başaramaz. Çoğu
zaman bağırsaklarının bir bölümü de koparak iğne zehir keseciğiyle birlikte
saplandığı yerde kalır.
Kendini kurtaran
arının yaşama şansı yoktur, bir iki gün içinde ölür. İğnesini kaybeden arı daha
çok hırçınlaşır ve düşmana saldırır. Fakat tekrar sokma şansı yoktur.
Arı soktuktan sonra
panik halde el kol hareketleri yapmamak lazımdır. Bu hareketler diğer arıların
da dikkatini çekerek saldırmalarına sebep olur.
Arı saldırısı
karşısında yapılacak en iyi şey yüzümüzü ellerimizle kapatıp ordan uzaklaşmak ve
bitkilerin arasına oturarak saklanmaktır.
Arı sokması sokulan
yerin şişmesine neden olur. Bu da insana acı verir ve sinirli yapar. Sokan
arıların çokluğuna göre, miskinlik, başağrısı, titreme, kaşıntı gibi
reaksiyonlar da görülebilir.
Arı zehirinin
kendine özgü keskin bir kokusu vardır. Bu zehir kokusunun yayılması diğer
arıları da hırçınlaştırır. Eğer bir arı soktuğunda gerekli önlemler alınmazsa,
aynı yerden başka arılar da sokmaya çalışır. Onun için arı soktuğunda arılıktan
uzaklaşıp sokulan yeri yıkamak gerekir.
Arı Soktuğunda Alınacak Önlemler
Arı sokup iğnesini
bıraktıktan sonra, kesinlikle zehir kesesinden tutarak çıkarmaya çalışmamalıdır.
Çünkü bu hareket kesenin içindeki zehirin vücudumuza zerkedilmesine ve acımızın
artmasına neden olur. En iyisi bir bıçağın yüzüyle ya da tırnağımızla sıyırarak
çıkarmaktır.
Belli bir sayıya
kadar arı sokması alerjisi olanların dışında tehlikeli değildir. Tehlike sınırı
kişinin bünyesine göre değişir.
Arı allerjisi
olanlarda vücudun genelinde kızarma, kaşıntı ve yumuşak dokularda şişme görülür.
Bu sırada solunum güçlüğü, karın ağrısı, kusma, çarpıntı ve baygınlık
görülebilir. Boğaz kaslarının kasılması ve yutak bölgesinin şişmesi ile nefes
gittikçe zorlaşır ve hasta boğulabilir. Bu olaya "anaflaksi" veya "anaflaktik
şok" adı verilir.
Arı sokmasına karşı
en etkili tedavi amonyaktır. Amonyak hem arının soktuğu yere sürülebilir hem de
bir bardak suya 5-10 damla damlatılarak içilebilir.
Şişmeye karşı
antihistaminik veya steroid bir krem sürülmelidir. Ağızdan alınacak
antihistaminik herhangi bir tablet oldukça yararlı olacaktır. Ancak şiddetli
reaksiyonlar için geciktirilmeden tıbbi müdahalelere başvurulmalıdır.
Arı soktuktan sonra
yarayı ovuşturmak ya da emmek kesinlikle doğru değildir. Arı tarafından sokulan
kişi eğer terli ise zaten ter zehirin etkisini alacaktır.
Sokulan yere buz
koymak, soğuk su ile yıkamak, yoğurt sürmek acının azaltılması için faydalıdır.
Ayran da içilebilir.
Arının meyve yerken
ağıza kaçarak boğazdan sokması hayati tehlike yaratabilir. Böyle bir durumda
doktora giderken sirke ile sık sık gargara yapmak gerekir.
|