Apiterapi

Apiterapi arı ürünleri ile yapılan tedavi yöntemlerine verilen genel bir isimdir. Son yıllarda özellikle Çin başta olmak üzere bütün dünyada gelişmeye başlamıştır. Hastalıkları yalnızca arı ürünleriyle tedavi eden klinikler ve apiterapi merkezleri gitgide yaygınlaşmaktadır.
Bal başta olmak üzere arı ürünleri zaten yüzyıllardır halk arasında birçok hastalığın tedavi edilmesi amacıyla kulanılagelmektedir. Son dönemlerde arı ürünleri ile yapılan tedavi amaçlı uygulamalar, bilimsel araştırmaların sonuçlarına dayanarak, apiterapi adı altında tıp dünyasında da genel kabul görmeye başlamıştır.
Ülkemizde henüz apiterapi merkezleri oluşturulup bu konu ile ilgili bilimsel çalışmalara başlanmamıştır. Fakat ülkemiz çok zengin ekolojik kaynaklara sahip olduğu için, bal ve diğer arı ürünleri konusunda büyük bir potensiyel taşımaktadır. Önümüzdeki yıllarda bu ürünler ve insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda ciddi çalışmalar yapılıp, gerekli yatırımların gerçekleştirileceğine inanıyoruz.
Hiç kuşkusuz insan sağlığını ilgilendiren konularda bu konunun uzmanlarına danışmak gerekir. Ama aşağıda yalnızca arı ürünlerinin faydalarının anlaşılıp öneminin kavranabilmesi için, bal, polen, arı zehiri, arı sütü ve propolisin insan sağlığına olan etkileri kısaca maddeler halinde anlatılmıştır.

BAL

En çok bilinen arı ürünü olan bal, insanlar tarafından temel olarak besin maddesi, enerji kaynağı ve çeşitli hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılır.
Balın mide ve bağırsaklar üzerine olan iyileştirici etkisi yüzyıllardan beri bilinmektedir.
Bal yara ve yanıkların tedavisinde başarıyla kullanılabilir. Yara ve yanıkların tedavisinde kullanılan krem ve antibiyotiklerin, yara izi ve yara kabuğu gibi olumsuz etkileri bulunmakta, bal kullanılmasıyla bu olumsuz etkiler görülmemektedir. Yanıklara karşı kullanılan silver sulfadiazine yerine bal kullanımıyla iyileşme daha kısa bir süre içinde gerçekleşmektedir.
Bal kronik sindirim sistemi hastalıklaından özellikle peptik ülser ve hazımsızlığa, duodenal ülsere, çocuklarda ise bakteriyel gastroenteritis'e karşı etkili bir şekilde tedavi amacıyla kullanılmaktadır.
Bal antibakteriyel özelliği ile ağız, boğaz ve bronş enfeksiyonlarına karşı kullanılmaktadır.
Tıbbi bitki ekstraktlarıyla beslenen bal arısı kolonilerinden elde edilen ballar, larenjite, üst solunum yolları enfeksiyonlarına, kronik ülser ve yaralara karşı kullanılır.
Klinik araştırmalarda ise gözde, kararakt hastalığına, konjiktivit ve çeşitli kornea rahatsızlıklarına karşı, direkt gözün içine uygulanarak kullanıldığı bildirilmektedir.
Balın şeker hastaları için uygun olduğu bilinir ancak bal yüksek şeker içeriğine sahiptir. Bununla birlikte şeker hastaları için şekerli bir üründen daha iyidir. Eşit kaloriye sahip diğer gıdalarla bal karşılaştırıldığında balın daha az ünsilin içerdiği ancak tüketildikten kısa bir süre sonra kandaki şeker oranının aynı veya biraz daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bal ve aynı miktarda sukroz tüketimi karşılaştırıldığında kan şeker oranının bal tüketimiyle daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır.
Balın ayrıca, böbrek fonksiyonlarını düzenleyici, uykusuzluğu giderici, ateş düşürücü etkileri bulunmakta, kalp, dolaşım sistemi hastalıkları, karaciğer rahatsızlıklarına karşı kullanılmaktadır. Nekahet durumundaki hastalara %20-40 ballı su solüsyonu enjekte edildikten sonra genel durumun iyileştiği bildirilmiştir.

POLEN

Polen insan beslenmesi için çok büyük öneme sahiptir. Büyümeyi hızlandırıcı, yorgunluğu giderici, kansızlığı önleyici, metabolizmayı düzenleyici etkileri bulunur.
Polen besin değeri bakımından, diğer tarımsal ürünlerle karşılaştırılmış ve domates, kabak, fasulye, elma, ekmek ve ete göre daha fazla oranda protein, demir, vitamin, riboflavin, niacin içerdiği belirlenmiştir.
Polen, polen alerjisi olan kişilerin tedavisine yardımcı olarak kullanılır.
Tıpta ayrıca prostat hastalıklarının tedavisinde kullanıldığı belirtilmektedir.
Polenin insan ve hayvanları X ışınlarının zararlı etkilerinden koruduğuna dair bazı bilimsel çalışmalar da bulunmaktadır. ;
Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada polenin, karaciğer hastalıklarına karşı iyileştirici bir etkiye sahip olduğu bildirilmiştir. Fareler üzerinde yapılan bir başka çalışmada polenle beslenmenin gebelik döneminde vücut ağırlığında artış sağladığı, toplam protein ve albüminde yükselmenin olduğu ve polenle beslenmeyenlere göre fetüste ölüm oranın daha düşük olduğu belirlenmiştir.

ARI ZEHİRİ

Avrupa'da uzun yıllardır arı zehiri, eklem rahatsızlıklarında, özellikle romatizmal hastalıklarda kullanılmaktadır.
Arı zehiri ayrıca gribal enfeksiyonlara ve ortopedik hastalıklara karşı kullanılmakta, iltihap kurutucu ve analjezik (ağrı kesici) etkileri bulunmaktadır.
Amerikan Apiterapi Birliği, günümüzde mafsal iltihabi (arterit), doku sertleşmesi, deri veremi, yaşlılarda görülen deri sertleşmesi, kronik yorgunluk sendromu, yara izi, deri kanseri, ekzema gibi hastalıkların tedavisinin arı zehiri ile yapıldığını bildirmiştir.
Arı zehiri temel olarak immünolojide, alerjik hastalıkların tedavisinde, romatizmal hastalıklarda, gut hastalığında, sclerosisÕde (doku sertleşmesi), ayrıca scleroderma (yaşlılarda görülen deri sertleşmesi) ve astımı kapsayan çeşitli immünolojik hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
Bunların yanında, arı zehiri, epilepsiye, birçok arthritis çeşitlerine, bazı kanser çeşitlerine, boğaz enfeksiyonlarına, migrene, kolesterolole, sinüzite, kansere, ülsere, astıma karşı tedavi amacıyla kullanılmaktadır.

ARI SÜTÜ

Dinçlik, zindelik sağladığı, hücre yenilemesine katkıda bulunduğu düşüncesi nedeniyle, insanlar tarafından yaygın olarak tüketilir.
Arı sütü en fazla bronş astımı, damar sertliği, mide ve bağırsak hastalıkları, romatizma gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bunların yanında yüksek tansiyonu önleyici, böbrek ve idrar yolu rahatsızlıklarını düzenleyici özelliği vardır.
Arı sütü zihinsel ve bedensel yorgunluklara, ciltteki kırışıklık ve sivilcelere karşı da etkili bir şekilde kullanılır.
Arı sütünün kandaki kolesterol, toplam lipid, fosfolipit, trigliserid seviyelerini düşürücü, tansiyon düzenleyici, damar genişletici aktivesi bulunmaktadır.
Insülin benzeri peptidleri içermesi nedeniyle hipoglisemik (kan şekerini düşürücü) ve immünolojik etkisi vardır.
Bunların yanısıra cilt ve saç hastalıklarında tedavi edici, cinsel fonksiyonları düzenleyici, hücre onarıcı ve gençleştirici etkileri bulunmaktadır.
Son yıllarda yapılan klinik çalışmalarda ise kemoterapi ve radyoterapi uygulanan lösemili çocuklarda arı sütünün canlı ağırlık artışıyla birlikte kandaki beyaz küre, nötrofil ve lenfositlerin artmasına neden olduğu saptanmıştır.

PROPOLİS

Propolisin, insan tüberküloz basilini de kapsayan gram pozitif basilluslara karşı antibakteriyel etkiye sahip olduğu anlaşılmıştır.
Propolis spreylerinin solunum yoluyla alındığında romatizmaya ve astıma iyi geldiği, gut hastalığının tedavisinde ve sinirleri yatıştırmada kullanıldığı bildirilmiştir.
Bunların yanında propolisin beyin cerrahisinde kanamayı engellediği, yine %2'lik propolisin genel olarak merhemlerin antibakteriyel etkilerini artırdığı bildirilmektedir.
Propolisin antidiyabetik aktivitesi bulunmakta, ayrıca kapilleri güçlendirmekte, doku yenilenmesini sağlamakta, habis tümör hücrelerinin gelişimini engellemektedir.
Propolis doku yenileyici, bakterisid ve fungusid özelliği ile kozmetikte çeşitli kremlerin yapımında kullanılmaktadır.
Kronik vajinitis, serviks uterinin lezyonları gibi dişi genital sistemin önemli patojenlerinin tedavisinde propolis sprey veya merhemleri lokal olarak kullanılmaktadır. Propolisin amestezik etkisinin de bulunduğu, bu etkinin propolisin içinde bulunan esansiyel yağlardan kaynaklandığı bildirilmektedir.
Genel olarak tıpta kardiyovasküler ve dolaşım sistemi hastalıklarında, dermatolojide, doku yelinmesi, ülser, ekzema, yara ve yanırlara karşı, kanser tedavisinde, immun sistem ve sindirim sistemi hastalıklarında tedavi edici olarak, karaciğer rahatsızlıklarına karşı ise koruyucu olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca propolisin anti imflamator özelliğinin olduğu, dermatitlere karşı antibakteriyel krem olarak kullanıldığı ve doku yenileme özelliğine sahip olduğu bildirilmektedir.

KAYNAKÇA
Ari Ürünleri ve İnsan Sağlığı Açısından Önemi
NURAY ŞAHİNLER
M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antakya / HATAY